TMMOB Şehir Plancıları Odası Kadın Komisyonu "Kentte kadın var!" diyerek yerel yönetimlerdeki eşitsizliğe dikkat çekti. Komisyon, "Yerel ve kamusal hizmet alanlarını toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayarak geliştirmeyi amaçlayan, cinsiyete duyarlı ve farklılaşan taleplere cevap veren bir yerel yönetim anlayışı, ülkemiz kadınlarının ve aslında tüm toplumun hakkıdır" dedi.
Kadın Komisyonu’nun açıklamasında şu veriler yer aldı: "Türkiye‘de kadınlar ilk defa 3 Nisan 1930‘da TBMM‘de kabul edilen 1580 sayılı Belediye Kanunu ile yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını aldılar. Kadınlara bu hakkın tanınmasından 80 yıl sonra, 29 Mart 2009‘daki son yerel seçim sonuçlarına göre; Türkiye‘de kadın belediye başkanlarının oranı binde 9, kadın belediye meclis üyelerinin oranı yüzde 4,5, kadın il genel meclis üyelerinin oranı ise yüzde 3,5‘dır.
Yani, ülkemizde her 99 erkek belediye başkanına karşılık 1 kadın belediye başkanı bile yok!
Ve her 96 erkek belediye meclisi ve il genel meclisi üyesine karşılık sadece 4 kadın üye var! Üstelik 6360 sayılı Bütünşehir Yasasıyla! zaten yetersiz olan kadın temsiliyet düzeyi, belde belediyelerinin kapanması ve yönetimin merkezileştirilmesiyle kadınlar için daha da erişilmez hale getirilmiştir.
Siyasi partiler, yıllardır, Türkiye‘nin kadın-erkek eşitsizliği sorununu söylemlerinde devamlı dile getirmekte ama kendi içlerinde dahi eşitliksiz uygulamalarını sürdürmektedirler.
Yerel yönetimler kamu hizmeti sunan kurumlar olarak halkın ortak gereksinmelerini karşılamakla yükümlüdür. Eğer 1930‘lar da yasal olarak kadınlara tanınan seçilme haklarının gereği yerine getirilseydi;
Bugün kentlerimiz, rant ve talan mekanlarına dönüşmek yerine insanca yaşama koşullarına uygun; her kesimin erişebildiği kentsel hizmetlerin verildiği; ulaşımın otomobiller ile değil insan odaklı toplu taşınım ile desteklendiği; çocuklarımızın okullarına yürüyerek gittiği; oyun alanlarının, parkların gasp edilmediği; obezite korkusu olmayan nesillerin yetiştiği; esnafın iflasını getiren AVM‘lerin kent merkezlerinde yer seçemediği; ormanların, kültürel varlıkların korunduğu; derelerim