Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Her kürtaj bir cinayettir" ve "Her kürtaj bir Uludere’dir" sözlerine kadınların tepkisi sürüyor. Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla dün saat 18.30’da YKM önünde bir araya geldiler.
Bizler çocuk yaşta işçi, ana ve asker olacak, bebekler doğurmayacağız
"Kürtaj haktır, Uludere katliam", "Başbakan elini rahmimden çek", "Kürtaj benim seçimim, cinayet senin yöntemin" yazılı pankartları taşıyan kadınlar buradan Başbakanlık önüne yürüdü
Platform adına basın açıklamasını okuyan Yasemin Akis, Başbakan’ın devlet şiddetini gizlemek ve sorumluluktan kaçmak için kadın bedenine saldırmasına ilk kez tanık olmadıklarını söyledi. Akis sözlerine şöyle devam etti: "Başbakan ve şürekâsı, kadınları birer kuluçka makinesi gibi görmekte ve doğum sayısını arttırarak dünya piyasalarına pazarlayacağı ucuz iş gücünü garanti altına almaya çalışmaktadır. ’Ben bu ülkeyi pazarlamakta mükellefim’ diyen Erdoğan için kadın bedeni de üzerinde kontrol kurmaya çalıştığı bir pazarlık malzemesidir. Yeni çıkarılan ’4+4+4 eğitim yasası’ ve gündemdeki ’kürtaj yasağı’ birlikte değerlendirildiğinde, AKP’nin asıl derdinin ucuz ve niteliksiz işgücüyle beraber, kızlardan genç analar ve erkeklerden de savaşa/ölüme göndereceği askerler üretmek olduğu anlaşılmaktadır. Bizler çocuk yaşta işçi, ana ve asker olacak, bebekler doğurmayacağız."
CEDAW Sözleşmesi
Son olarak "Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi" (CEDAW) Sözleşmesine de değinen Akis, Türkiye’nin de bu sözleşmeye taraf olduğunu hatırlattı. Bu anlaşmaya göre: "Taraf devletler, doğurganlık ve üremeyle ilgili zor kullanmayı önlemek için tedbirler alınmasını sağlamalı ve kadınların doğurganlık kontrolüyle ilgili uygun hizmetlerin olmaması nedeniyle yasadışı kürtaj gibi güvenli olmayan tıbbı uygulamalar arayışına girmeye zorlanmamasını sağlamalıdır."
"Fatma Şahin uyuma, şu Tayyib’i koruma&q