• Mobil Uygulama
  • Blog
  • KA.DER Akademi

KA.DER

  • Hakkımızda
    • KA.DER
    • Yönetim Kurulu
      • Nuray Karaoğlu – Başkan
      • Bahar Şen Kazancı – Genel Sekreter
      • Azime Kocacık
    • Danışma Kurulu
    • Kurucu Üyelerimiz
    • Genel Başkanlarımız
    • Tüzük
    • Faaliyet Raporları
  • Faaliyetler
    • Projeler
    • Kampanyalar
  • Basın Odası
    • KA.DER’den Haberler
    • Tüm Basın Bültenleri
    • Galeri
  • Kütüphane
    • İstatistikler
    • Yayınlar
  • İletişim
  • Bize Katılın
    • Gönüllü olun
    • Üye olun
  • Dil: Turkish
    • Turkish Turkish
    • English English
0
31 July 2013 / Published in KA.DER’den Haberler

Barışı savunan bir hükümet istiyoruz!

Türkiye’nin çeşitli illerindeki cezaevlerinde bulunan PKK ve KCK davasından tutuklu ve hükümlülerin 12 Eylül’de başlattıkları açlık grevleri 68 günün ardından sona erdi.

Bu sevinç ve umut veren gelişmeden sonra, tüm siyasetçilerin ve özellikle siyasi parti liderlerinin şiddet dilini bırakmasını talep ediyoruz. İnsan hayatı hiçbir koşulda pazarlık konusu olmamalı. Bu açıdan idam cezasının tartışılmasını son derece yanlış buluyor ve Başbakana şunları hatırlatmak istiyoruz:

* İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Koruma Avrupa Sözleşmesi’ne ölüm cezasının kaldırılmasına dair ek 6 nolu protokol 15 Ocak 2003’te imzalandı. 5218 sayılı 14.07.2004 tarihli ölüm cezasının kaldırılması ile de bazı kanunlarda değişiklik yapılmak suretiyle 1984’ten beri fiilen uygulanmayan idam cezası, AB Uyum Yasaları çerçevesinde Türkiye’de de kaldırıldı.

* İmzaladığımız uluslararası sözleşmelere göre idam cezası olan ülkelere suçlu iadesine bile izin verilmemekteyken, idam cezasını hangi koşullarda olursa olsun yeniden getirmekten bahsetmek yalnız AB yolundan geriye dönüş değil, eski çağa geri dönüş demektir. Çünkü öldürmek bir suçtur. Devletin bunu yapması ise utanç duyulacak daha büyük bir suçtur.

* İdam cezası, en son 12 Eylül askeri rejim döneminde uygulandı. Muhalefet edenin de Başbakanın da asıldığı bu ülkede kapanmayan yaralar açtı. Bir idam mahkumunun mektubunu gözü yaşararak okuyan, demokratik açılımlar yapan bir Başbakanın barışa hizmet etmesini bekliyoruz.

* İdam cezasının nasıl bir amaca hizmet edeceği konusunda kamuoyunda yanlış algılar da yaratılıyor. Ceza Hukuku’nda, aleyhe yapılan düzenlemeler geriye yürümez. Yani kapanmış ve yürümekte olan davalara etki etmez.

Suriye’de, Filistin’de savaş çıkmışken, Türkiye’nin sınır bölgelerinde hayat durma noktasına gelmişken, biz kadınlar idamla, öldürme ile değil, yaşam kurtarma ile uğraşmanın faydalı olacağına, toplumsal barışa bu düşüncenin hizmet edeceğine inanıyoruz.

Saygılarımızla

KA.DER Genel Yönetim Kurulu adına
Çiğdem Aydın

What you can read next

Kadın Aday Adaylarını Destekliyoruz! Kadın aday adaylarını online veri tabanımıza davet ediyoruz…
Her yerde kadın cinayeti, Meclis olağanüstü toplansın!
KA.DER, geleneksel 8 Mart karnesini yayınladı: Türkiye Eşitlikte Yine Sınıfta Kaldı

ARAMA

SON HABERLER

  • KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ BERABER DURDURALIM

  • Türkiye’de Kadınlara “Seçme ve Seçilme Hakkı” Tanınmasının 86. Yılı

  • 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü

E-BÜLTEN ÜYELİĞİ

E-posta listemize üye olarak dernek faaliyetlerimizden ilk siz haberdar olabilir, gelişmeleri ilk siz öğrenebilirsiniz.

Gizliliğiniz bizim için önemlidir, KA.DER kişisel düzeyde ayırt edici hiçbir bilgiyi üçüncü partilerle paylaşmaz.

BİZE ULAŞIN / CONTACT US

T (212) 273 25 35
F (212) 273 25 36
E-posta: kader@ka-der.org.tr

Büyükdere Cad. Çınar Apt. No:95 K:6 D:23-24 Mecidiyeköy/İstanbul

Google Harita

  • GET SOCIAL
KA.DER

© 2016 KA.DER - Kadın Adayları Destekleme Derneği

TOP