Cumhuriyet Halk Partisi, 26 Şubat’taki 16. Olağanüstü Kurultayında, “Cinsiyet Kotası”nı yüzde 25’ten yüzde 33’e çıkararak Türkiye siyasi tarihinde “kadınlar için umut verici” bir adım attı. Tüzükte yapılan değişiklikle getirilen yüzde 33’lük kota, ulusal ve yerel seçimlerde, örgüt yönetiminde, kongre ve kurultay delegeliklerinde zorunlu olarak uygulanacaktı.
Kadın örgütleri, siyasetin içindeki ve siyasete girmek isteyen kadınlar olarak umutlandık. Bu uygulamanın “tüzügünde cinsiyet kotası” olmayan diğer siyasi partiler için de örnek teşkil edeceği düşündük.
Ancak “maço zihniyet” kadınlara yüzde 33’ü de reva görmedi. Tüzük değişti ama zihniyet değişmedi.
Kotaya rağmen, pek çok CHP il ve ilçe kongresinde kadınlar engellerle karşılaştı, adları çizildi, yönetimlere giremediler (Örnek: İstanbul Küçükçekmece, Beşiktaş, Ümraniye, Tuzla, Çekmeköy, Sultanbeyli, Maltepe, Ankara İl Başkanlığı…). Doğu illerinde kadınlar neredeyse yok! CHP Kandıra İlçe Kongresi’nde cinsiyet kotası uygulanmadığı için yapılan itirazı kabul etmeyen bir seçim kurulu bile görüldü!
CHP Kadın Kolları Başkanı Deniz Pınar Atılgan kotaya yüzde 80’in üzerinde uyulduğunu söylüyor. Peki neden yüzde 20 uygulanmıyor? Neden tüzüğe uyulmuyor?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “CHP bütün kadınların evidir” diyor, kadınları CHP’nin “görkemli çatısı” altına davet ediyor.
Biz de kendisini ve parti yönetimini CHP’de cinsiyet kotasının uygulanması için irade göstermeye, CHP’li kadınları da cinsiyet kotasına sahip çıkmaya davet ediyoruz.
KA.DER olarak gözümüz tüm partilerin üzerinde!
“Cinsiyet kotam var” diyeni uygulamaya, olmayanı tüzüğüne “cinsiyet kotası” koymaya çağırıyoruz.
Kadın yoksa demokrasi de yok!
Saygılarımızla,
KA.DER Genel Yönetim Kurulu adına,
Çiğdem Aydın