KA.DER’in de aralarında bulunduğu 27 kadın örgütünün bileşiminden oluşan Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG), hükümetin son dönemlerde kadın doğurganlığını arttırmaya ve kadın istihdamını "esnek çalışma" politikası ile genişletmeye yönelik uygulamalarını eleştirdi, bu politikaların yaratabileceği olumsuz durumlara dair öngörülerini açıkladı.
KEİG’İn tarafından hazırlanan basın açıklamasının tam metni aşağıda yer alıyor:
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de insanlar hükümetin tüm ekonomik işleyişi kâr odaklı, insanı ve çevreyi gözetmeyen bir anlayışla yönetmek, yaşam tarzlarına baskıcı yollarla müdahale etmek, farklı olana tahammülsüzlük göstermek ve demokrasiyi bir çoğulculuk rejimi olarak kavramak yerine çoğunluk diktası olarak dayatmak yönündeki tutumuna isyan ettiler. Vatandaşların demokrasi ve özgürlük taleplerini dile getirmek ve barışçıl göstericilere karşı polis şiddetini kınamak için tüm Türkiye’yi saran direniş hareketi yaygınlaşırken, biz kadınlar hükümetin kadın emeği ve kadın bedeni üzerine baskıcı ve dayatmacı bir yaklaşım içeren politika tasarımlarına dikkat çekmek ve kadınlar açısından ne anlam taşıdığını açıklamak istiyoruz. Hükümetin kadınlara ilişkin yeni politika tasarımı iki konuya odaklanıyor. Birincisi, yakın gelecekte tehlikeli bir dönemece gireceği iddia edilen ülke nüfusunu artırmaya yönelik olarak kadınların çok çocuk doğurmasının gerekliliği ve bunu teşvik edici önlemler, ikincisi de kadın istihdamının “esnek çalışma” üzerinden artırılması.
Kadınlardan neden çok çocuk doğurması isteniyor?
Dünyada pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de doğurganlık düşmekte, ömür uzamakta. Düşük doğurganlığın gelecekte yaşlı nüfusun toplam içindeki oranını artıracağı ve bu nedenle de ekonomiyi olumsuz yönde etkileyeceği endişesiyle doğurganlığın artırılması istenmekte. Oysa daha otuz otuzbeş yıl önce yüksek doğurganlığın ülke ekonomisine getireceği yük iktidarları endişelendiriyordu. Siyasi güçler doğu