Meclis çatısı altında kadın milletvekillerine yönelik, cinsiyet eşitsizliği değirmenine su taşıyan cinsiyetçi dili kınıyoruz.
Mecliste hakim olan bu cinsiyetçi dil, 25 Nisan 2013 tarihli TBMM Genel Kurulu’nda Kamer Genç’in Fatma Şahin’e yönelik sözleri ile kamuoyunun gündemine geldi. 12 Aralık 2012’de Bülent Arınç’ın Aylin Nazlı Aka’ya yönelik sözleriyle de yargıya taşınmıştı. En son Zeyid Aslan’ın küfürleri ile had safhaya ulaşan ve Meclis tutanaklarından bu örneklerle sınırlı olmadığını tespit ettiğimiz bu cinsiyetçi dilin sürdürülmesinden ülkenin geleceği açısından da kaygılıyız. Bu dile sahip olanların çıkaracağı yasalarla cinsiyet eşitliğine yürümek mümkün müdür?
TBMM çatısı altında kadın milletvekillerine yönelik cinsiyetçi söylemlerde bulunan erkek milletvekilleri bu cesareti şunlardan ötürü mü bulmaktadır?
-TBMM, 93 yıllık tarihinde kadınların en fazla yüzde 14 oranında temsil edildiği meclistir.
-TBMM, tarihi boyunca hiçbir kadının başkanlık etmediği meclistir.
-TBMM, sadece bir kadın başbakan görmüş meclistir.
-TBMM, bugün kabinede yer alan bakanlardan sadece birinin kadın olduğu meclistir.
-TBMM, Dünya Ekonomik Forumu 2012 cinsiyet uçurumu raporuna göre Türkiye, 135 ülke içerisinde 124. sırada olduğu halde, konuyla ilgili tek Bakanlığın adından “kadın”ı çıkarmış meclistir.
-TBMM, “Kadın Erkek Fırsat Eşitliği” olan Komisyon’unun, Meclis Başkanlığı tarafından, bırakın tüm kanunları, doğrudan kadınları ilgilendiren kanunlar dahi yönlendirilmeyerek işlevsiz hale getirildiği meclistir.
-TBMM, kısa zaman önce kadınların yaşam ve özgürlük hakkıyla ilgili olan Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine İlişkin Kanun’un, kadın örgütlerinin ve bu konuda yoğun çaba gösteren kadın milletvekillerinin tüm karşı çıkışlarına rağmen “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi” adıyla, geçtiği meclistir.
-TBMM, halen “kadın” diyemeyen, bizleri “bayan, hanım, bacı, hanım kardeşler, analar” olarak tanımlayan erkek m