• Mobil Uygulama
  • Blog
  • KA.DER Akademi

KA.DER

  • Hakkımızda
    • KA.DER
    • Yönetim Kurulu
      • Nuray Karaoğlu – Başkan
      • Bahar Şen Kazancı – Genel Sekreter
      • Azime Kocacık
    • Danışma Kurulu
    • Kurucu Üyelerimiz
    • Genel Başkanlarımız
    • Tüzük
    • Faaliyet Raporları
  • Faaliyetler
    • Projeler
    • Kampanyalar
  • Basın Odası
    • KA.DER’den Haberler
    • Tüm Basın Bültenleri
    • Galeri
  • Kütüphane
    • İstatistikler
    • Yayınlar
  • İletişim
  • Bize Katılın
    • Gönüllü olun
    • Üye olun
  • Dil: Turkish
    • Turkish Turkish
    • English English
0
28 November 2013 / Published in KA.DER’den Haberler

KA.DER’in Fatih Çekirge’ye Cevabı

Fatih Çekirge, 25 Kasım Pazartesi günü, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşe yazısında, KA.DER’in yerel seçim kampanyasını eleştiren bir yazı yazdı. Çekirge, yazısını basın toplantısında yaptığımız açıklamayı ya da basın bültenimizi okumadan, sadece kampanyamızın görseline bakarak kaleme aldı. Çekirge yazısında, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak’ı kastederek “Keşke onun da fotoğrafını koyup kadın hareketinin ırk gözetmeyen bir anlayış olduğunu gösterselerdi…”  cümlesini kurdu. Çekirge’nin yazısının tam metini aşağıdaki linkte yer alıyor.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25199865.asp

25 Kasım tarihli yazının ardında KA.DER Genel Yönetim Kurulu adına KA.DER Genel Başkanı Çiğdem Aydın, Çekirge’ye aşağıdaki cevabı gönderdi:

Sayın Fatih Çekirge,

Kadın Adayları Destekleme Derneği’nin (KA.DER) yerel seçim kampanyasını değerlendiren yazınızı dikkatle okuduk. Sanırız yazınızı, basın toplantısında yaptığımız açıklamayı ya da basın bültenimizi okumadan, sadece kampanyamızın görseline bakarak kaleme almışsınız.

KA.DER Genel Başkanı olarak basın toplantısında yaptığım ve dökümünü ekte bulacağınız konuşmamda ve yine ekte bulacağınız basın bülteninde kırmızı ile işaretlenmiş bölümlerde açıkça görebileceğiniz gibi, “Bugün parlamentoda bulunan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) liderleri kampanyamızda yer almıyor. Nedeni şu: İki parti de cinsiyet eşitliğini hem tüzüklerine hem de programlarına almış durumdalar. Onlar kadın adayları unutmadıkları için, bu kampanyada yer almadılar. Umarız onların bu duruşu diğer partilere de örnek olur.”

Gazeteniz Hürriyet de basın toplantısının ertesi günü yayınladığı haberinde bu ayrıntıyı atlamayarak, “BDP ve HDP liderleri kadın adayları unutmadıkları için bu kampanyada yer almadılar. Umarız onların bu duruşu diğerlerine de örnek olur.” satırlarına yer verdi.

Öte yandan, Kürt kimliği konusunda sizden daha hassas olduğu herhalde tartışılamayacak olan Özgür Gündem Gazetesi de mesajımızı bu doğrultuda değerlendirmiş olacak ki yine ekte göreceğiniz haberinde açıklamamızın bu kısmını öne çıkararak “KA.DER: HDP ve BDP üç partiye örnek olsun” başlığını kullandı.

Hal böyleyken, yazınızda BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak’ı kastederek –ki kendisinin adı sizin yazdığınız gibi Gülten değil Gültan’dır- “Keşke onun da fotoğrafını koyup kadın hareketinin ırk gözetmeyen bir anlayış olduğunu gösterselerdi…”  cümlesini kurabilmek, bu cümleyle KA.DER’i ırkçı olmakla suçlamak, en hafifinden, çok büyük haksızlıktır. Basın toplantısında hangi illerde kadın aday olduğunun sorulması üzerine, Sayın Kışanak'ın Diyarbakır adayı olduğunu belirtmem de toplantıya ait kayıtlarda yer almaktadır.

Sanırız KA.DER’i yeterince tanımıyor, amaçlarını ve faaliyetlerini bilmiyorsunuz. Ama bir gazeteci olarak kampanyamız hakkında yazı yazdığınıza göre, KA.DER’le ilgili araştırma yapmanız, yazınıza konu iddialarla ilgili olarak “Acaba gerçekten öyle mi” kuşkusuyla KA.DER’i ya da basın toplantısını izleyen muhabiriniz Mustafa Küçük’ü arayıp bilgilenmeniz beklenirdi.

Yazınızda, basın toplantısındaki fotoğrafı görünce irkildiğinizi söylüyorsunuz: “Önde bir kadın yönetim kurulu. Hükümran bir duruş.” Hangi hükümranlıktan söz ettiğinizi anlayamadım. Bu noktada sizi bir kez daha konuşmamın dökümünü veya basın bültenimizi okumaya davet ediyorum:“2009 seçimlerinde il, ilçe ve belde olarak toplam 2 bin 950 belediye başkanı seçildi. Belediye başkanlarından yalnızca 26’sı kadındı (% 0,8). 31 bin 790 belediye meclisi üyesinin 1340’ı (% 4,2), 3 bin 379 il genel meclisi üyesinin 110’u (% 3,2) kadın. Kadınlar, 1930’da yerel seçimlerde aday olma hakkını elde etti. Ancak yerel yönetimlerde hala yok sayılıyoruz. Adaylıkların genel başkanların ya da genel merkez yöneticilerinin tekelinde olduğu bir aday belirleme yöntemiyle, kadınlar aday gösterilmiyor, dolayısıyla seçilemiyor. Nüfusun yarısının yok sayıldığı, yönetime katılımdan yoksun bırakıldığı bir ülkede, adalet, demokrasi ve eşitlikten söz edilemez.”

Sayın Fatih Çekirge,

Asıl irkilmeniz gereken tablo budur. Asıl ayrımcılık buradadır. Köşe yazınızı, bu açıdan bir kez daha okuyup değerlendirmenizi, KA.DER’e yaptığınız haksızlığı  düzeltmenizi, kadınların eşit temsili için erkek egemen anlayışa karşı 16 yıldır yılmadan mücadele eden derneğimize hakkını teslim etmenizi rica ediyorum.

Fatih Çekirge, yukarıdaki cevabımıza karşılık aynı tutumunu sürdürdü. Yazısında "Kışanak o afişe sizce neden konulmadı? Sakıncalı olduğu için mi?" diye soran Çekirge, Gültan Kışanak ve BDP üzerinden KA.DER’i Kürt kamuoyuyla karşı karşıya getirmeye çalıştı. Çekirge’nin yazısının tam metini aşağıdaki linkte yer alıyor.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25209081.asp

26 Kasım tarihli yazının ardında KA.DER Genel Yönetim Kurulu adına KA.DER Genel Başkanı Çiğdem Aydın, Çekirge’ye aşağıdaki cevabı gönderdi:

Sayın Fatih Çekirge,

Siz yaptığınız yanlışta ısrar ettikçe biz de açıklamaya devam edeceğiz.

Bugün yazınızda “Dün dedim ki, ‘KA.DER Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü’nde  siyasi parti liderlerine kadın adayları hatırlatmış. Liderlerin alınlarına “Kadını unutma” diye not yazmış” diyorsunuz.

Siz yazınızı bizden iyi bilirsiniz ama dünkü yazınızda öyle dememiştiniz.  Neyse, yine de düzeltebileceğimiz kısmını düzeltelim: Biz kampanyamızı 22 Kasım 2013, Cuma günü basınla paylaştık. 25 Kasım 2013, Pazartesi günü ise Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde ekte göreceğiniz basın açıklamamızı yaptık. Sizin yazdığınız gibi kampanyamızı Şiddetle Mücadele Günü’nde açıklamadık.
Yine bugün yazınızda yer alan “KADER cevap göndermiş: "Biz açıklamamızın yazılı bölümüne BDP'yi koyduk. Örnek diye gösterdik. O nedenle afişe koymadık…" cümlesi eksik ve kötü niyetli.  Biz bir gerçeği, BDP ve HDP’nin kadın adaylar göstermedeki örnek tutumunu bir basın toplantısında medya aracılığıyla kamuoyuna açık seçik duyurmuşken sizin cümleyi böyle eksik kurmanız,  cevabımıza inandığınız yolundaki ifadenizi hiç de inandırıcı kılmıyor.

Öte yandan, AK Parti, CHP ve MHP’nin kadın adaylar konusundaki negatif, olumsuz ve seçmeni aldatan, kandıran tutumunu eleştiren bir kampanyada, bu kötü örneklerin kıyısından bile geçmeyen iki siyasi partiyi neden kullanalım? Neden onları da bu kötü örneklerle bir tutalım?

Sayın Fatih Çekirge,

Sayın Gültan Kışanak ve BDP üzerinden KA.DER’i Kürt kamuoyuyla karşı karşıya getirmeye çalışıyorsunuz. Van’da, Tunceli’de ve Diyarbakır’da siyaset okulları açıp ders vermiş, bütün Türkiye’de açtığı diğer siyaset okullarında BDP üyesi olan ve olmayan Kürt kadınlarını siyaset yapmaları için teşvik etmiş, yüreklendirmiş ve desteklemiş olan KA.DER’i bu basit kalem ve akıl oyunlarıyla bir çatışmanın, bir gerilimin içine sürüklemek ne size ne de barış sürecine bir katkı sağlar.

Bir de hiç sıkılmadan "Kışanak o afişe sizce neden konulmadı? Sakıncalı olduğu için mi?" diye soruyorsunuz. Bizim açımızdan cevap verelim: BDP ve HDP partileri ve Sayın Kışanak’ın kendisi, bizim için “sakıncalı” değil,  aksine cinsiyet eşitliği politikalarını uygulayan parti ve kişiler oldukları için çok değerlidirler.

Türkiye’de bir gün erkek değil, gerçek demokrasi olacaksa, KA.DER’in bunda çok büyük payı olacaktır.  Bu gerçeği biz biliyoruz. Keşke siz de görebilseniz ve kampanyamızda aslında olmayan bir “eksiği” varmış gibi vurgulamak yerine, olana dikkat çekseniz ne iyi olurdu.

Olan, KA.DER’in sadece üç lideri afişlerine koyarak, Türkiye’de “Demokrasi” ve “Eşitliğin” gerçekleştirilmesinin bu üç kişiden beklendiğini ve bu haliyle de “Demokrasimizin” aslında ne kadar zayıf ve zavallı olduğunun altını çizmesidir.

What you can read next

Kadın gazetecilere yapılan hakaretleri kınıyoruz
KA.DER Kahvesi’ne Ayça Varlıer konuk olacak
Haklı Kadın Platformu’ndan Siyasi Partilere Çağrı

ARAMA

SON HABERLER

  • KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ BERABER DURDURALIM

  • Türkiye’de Kadınlara “Seçme ve Seçilme Hakkı” Tanınmasının 86. Yılı

  • 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü

E-BÜLTEN ÜYELİĞİ

E-posta listemize üye olarak dernek faaliyetlerimizden ilk siz haberdar olabilir, gelişmeleri ilk siz öğrenebilirsiniz.

Gizliliğiniz bizim için önemlidir, KA.DER kişisel düzeyde ayırt edici hiçbir bilgiyi üçüncü partilerle paylaşmaz.

BİZE ULAŞIN / CONTACT US

T (212) 273 25 35
F (212) 273 25 36
E-posta: kader@ka-der.org.tr

Büyükdere Cad. Çınar Apt. No:95 K:6 D:23-24 Mecidiyeköy/İstanbul

Google Harita

  • GET SOCIAL
KA.DER

© 2016 KA.DER - Kadın Adayları Destekleme Derneği

TOP