5 Aralık 1934 tarihinde milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuşan kadınlar, 80 yıldır “haklarına sahip çıkmak” için zorlu bir mücadele veriyor. Bu mücadelelerinde yalnız kalan kadınlar, “erkek egemen” yönetim anlayışının gölgesi altında yaşamaya ve “siyaset” yapmaya zorlanıyor.
Meclis’teki koltukların yarısı, “eşit bir toplum” adına mücadele vermek için kadınların hakkı. Kadınlar, seçilme hakkını gerçek anlamda kullanabilse;
Meclis’te 14,2 gibi düşük bir oranda temsil edilmeyecek.
– Eşitlik kavramı toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırılacak. Kadın ve erkeği eşit görmeyen zihniyet tarihe karışacak.
-Kadınları eve hapseden değil, ekonomiye değer katmaya teşvik eden yasalar çıkacak.
-Erkeklerle eşit eğitim hakkına sahip kadınların sayısı artacak.
-Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun 2014 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda yer aldığı gibi, 142 ülke arasında 125’inci sırada olmayacak.
– AB üyesi ve aday ülkeler arasında kadınların işgücüne katılım oranının en düşük olduğu ülke olmayacak, çalışma yaşındaki 27 milyon kadının iş hayatında olması kolaylaşacak.
– Kadınlar, kocaları, babaları, kardeşleri, sevgilileri tarafından öldürülmeyecek; kendi bedenleri ve hayatları hakkında karar verebilecek.
-Kadın bakış açısına sahip, kadınların sorunlarını bilen ve çözüm üreten kadın yöneticiler olacak.
-Yerel yönetimlerde kadın sayısı artacak, kadın dostu kentler yaratılacak.
-Kadının-erkeğin-engellinin-yaşlının bir arada rahatça yaşayabileceği şehirler oluşturulacak. Her mahallede ücretsiz kreşler açılacak, hasta ve engelli bakımına sosyal destek sağlanacak.
-Türkiye, kadın ve erkeğin her alanda eşit haklara sahip olduğu rol model ülke olacak.
Biz kadınlar, seçerken de seçilirken de eşitlik hakkımızı kullanmak; 2015 Genel Seçimleri’nde de milletvekili koltuklarının yarısı için aday gösterilmek istiyoruz.
“Seçme ve seçilme hakkını elde etmemizin” 80. yılında mücadelemize ve hakkımızı aramaya devam edeceğiz.
KA.DER Genel Yönetim Kurulu adına
Gönül Karahanoğlu