N’apıcan işte vaziyet böyle

KONDA’nın Ka-Der (Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği) için 2011’de hazırladığı araştırma, “sevindirici” türdendi…

“Siyasette Kadın Temsili” başlıklı araştırmaya göre 36 ilde görüşülen 5 bin 434 kişinin yüzde 86’sı “kadınların hayatın her alanında erkeklerle eşit fırsatlara sahip olması gerektiğini” düşünüyordu.

Bu görüşe tamamen karşı çıkanların oranı yüzde 7 civarındaydı…

“Daha fazla kadın yönetici olmalı” görüşünü destekleyenler yüzde 72 oranındaydı ve yine yüzde 72’lik bir kesim “İçişleri veya Savunma Bakanlığı, Meclis Başkanlığı gibi” görevleri üstlenmek için kadın veya erkek olmanın fark etmeyeceği görüşündeydi…

Özetle 2011 tarihli bu araştırma, toplumun büyük bölümünün kadınların siyasette temsiliyle ilgili bir meselesinin olmadığını, kadın yönetici sayısının artmasını destekleyeceğini ortaya koyuyordu…

Memlekette kadınların ilk kez katıldığı seçimler 1935 yılında gerçekleştirildiğinde, Meclis’teki kadın vekil sayısı toplamın yüzde 4.5’ine denk geliyordu (18 vekil)…

Bu oran daha sonra yıllarca, 1990’lar sona erene kadar “dev bir rekor” olarak kaldı.

Çok partili döneme geçilen 1950’de oran yüzde 0.61’e düşerken, 1995’e gelindiğinde bile Meclis’te ancak yüzde 1.8 oranında temsil ediliyordu toplumun yarısını oluşturan kadınlar…

2000’li yıllarda AKP ve (bugünkü adıyla) HDP başta olmak üzere siyasi partilerin öncülük etmesiyle kadın siyasetçi sayısında gözle görülür bir artış kaydedildi…

Bu noktada çoğunlukla “Lider iradesinden gayrı irade sergilenemeyen memleket siyasetinde ha kadın olmuş ha erkek; ne fark ediyor ki?” diyenler ve dediklerini haklı çıkaracak pek çok argüman sıralayabilecekler çıkacaktır.

Belli ölçüde doğrudur ancak kadınların en sert konularda bile daha yapıcı, daha uygar, daha diyalog yanlısı tavır takındıklarını da hatırda tutmakta fayda var…

Bugün vaziyet nedir peki?

24 Haziran seçimlerine giderken 4 bin 200 aday arasında 931 kadın yer alıyordu; bu adayların da sadece yüzde 5’i ilk sıralardaydı.

Neticede “4 adaydan 1’i” gibi çıkılan yolun sonunda Meclis’te “6 vekilden 1’i” kadın oldu.

Vekil sayısı 550’den 600’e yükselirken…

AKP bir önceki dönemde 34 olan kadın vekil sayısını 53’e…HDP 17 olan kadın vekil sayısını 25’e…MHP 3 olan kadın vekil sayısını 5’e yükseltti.

İYİ Parti 3 kadın vekille Meclise girerken, CHP’de ise 19 kadın vekil sayısı 18’e gerilemiş durumda…

Toplamda 104 kadın vekil olacak önümüzdeki dönemde Meclis çatısı altında, ki toplumun yüzde 50’sini, seçmenlerin yüzde 51’ini oluşturan ve yarısı da 30 yaşın altında olan kadının temsilinin yeterli düzeyde olduğunu söylemek güç…

Bu “höt zöt” siyaset ortamının kadınların katılımıyla en azından biraz daha medeni ve çekilir hale gelebileceğini düşünenler tarafında yer almaya devam edeceğim.

Ama çıkıp “Yahu seçilen bir kadın vekilin ilk demeci ‘İdam geri gelsin’ oldu” diyen olursa da ancak hayata karşı genel tavrımı özetleyen “N’apıcan işte?” diyerek cevap veririm…

N’apıcan işte, vaziyet böyle…

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/kanat-atkaya/napican-iste-vaziyet-boyle-40879499

ÜYE OL

KA.DER’in kuruluşunda kendisini temellendirdiği “eşit temsil” ilkesi ile varlığını devam ettirmektedir. Demoktarik ve çoğulcu bir toplum yaratmak, sivil toplumda örgütlenmek anayasal haktır. Her alanda eşit temsili savunan KA.DER sizi üye olmaya davet ediyor.

GÖNÜLLÜ OL

KA.DER’i tanımak, birlikte güçlü olduğumuzu görmek ve çalışmalarımıza katılmak için gönüllü olabilirsiniz.

BAĞIŞ

Bağışlar hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için..