• Mobil Uygulama
  • Blog
  • KA.DER Akademi

KA.DER

  • Hakkımızda
    • KA.DER
    • Yönetim Kurulu
      • Nuray Karaoğlu – Başkan
      • Bahar Şen Kazancı – Genel Sekreter
      • Azime Kocacık
    • Danışma Kurulu
    • Kurucu Üyelerimiz
    • Genel Başkanlarımız
    • Tüzük
    • Faaliyet Raporları
  • Faaliyetler
    • Projeler
    • Kampanyalar
  • Basın Odası
    • KA.DER’den Haberler
    • Tüm Basın Bültenleri
    • Galeri
  • Kütüphane
    • İstatistikler
    • Yayınlar
  • İletişim
  • Bize Katılın
    • Gönüllü olun
    • Üye olun
  • Dil: Turkish
    • Turkish Turkish
    • English English
0
31 July 2013 / Published in Gündem

TPD’den kürtaj ve sezaryene ilişkin bilimsel rapor

Türkiye Psikiyatri Derneği Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Görev Grubu, Tayyip Erdoğan’ın “Sezaryene karşıyım.” “Her kürtaj bir Uludere’dir.” açıklamalarından sonra başlayan ve medyada epeyce tartışılan sezaryen ve kürtaj konularını kadın ruh sağlığı açısından değerlendirmek üzere bilimsel bir rapor hazırladı.

Türkiye Psikiyatri Derneği Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Görev Grubu kürtaj, sezaryen ve kadın bedeninin denetime alınması konusunu cinsel sağlık, kadın ruh sağlığı, uluslararası sözleşmeler ve tıp etiği gibi birçok açıdan değerlendiren bir bilgilendirme raporu yayınladı.

’Kürtaj cinayet değildir’

Yayınlanan raporda kadınların kendi bedenleri ve doğurganlıkları üzerinde söz sahibi olmasının onların ruh sağlığının vazgeçilmez bir ön koşulu olduğu; kadınların gebeliklerini sonlandırmak için keyfi olarak kürtaja başvurmadıkları ve kürtajı bir doğum kontrolü olarak görmedikleri belirtildi.
Açıklamada 10. haftanın altındaki gebeliklerde kürtaj hakkının yasal olarak uygulanan bir girişim olduğu, bu süre içerisindeki kürtaj uygulamalarının cinayet olarak nitelenemeyeceği ve istenmeyen gebeliklerin farklı nedenlerle olabileceği ifade edildi.

Raporda, istenmeyen gebeliklerin bir kısmının kadınların psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan uygun olmadıkları bir durumda ortaya çıktığı belirtildi. Diğer bir kısmının ise eş veya bir yabancının tecavüzü, ensest gibi kadının iradesi dışında zorla yaşadığı cinsel ilişkiler sonucunda ortaya çıkabileceği ve böyle bir durumda kadınların bu gebelikleri sağlıklı bir şekilde sonlandırabilmelerinin kendi bedenlerini ve yaşamlarını belirleyebilmelerinin bir önkoşulu olmaya devam edeceği söylendi.

68 bin kadın ölüyor

Açıklamada, kürtajın sınırlandırılması veya yasaklanması durumunda birçok kadının sağlıksız, güvenli olmayan koşullarda ehliyetsiz kişilerin yardımıyla gebeliklerine son vermeye çalışacağını ve bu durumun kadınların hayatını tehlikeye atacağı belirtildi. Dünya Sağlık Örgütü Üreme Sağlığı Strateji Raporlarına da değinilen açıklamada, dünyada her yıl ortalama 45 milyon kür

What you can read next

Kadın istismarı artıyor
Her şeye “rağmen”…
Evli kadına soyadı hakkı

ARAMA

SON HABERLER

  • KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ BERABER DURDURALIM

  • Türkiye’de Kadınlara “Seçme ve Seçilme Hakkı” Tanınmasının 86. Yılı

  • 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü

E-BÜLTEN ÜYELİĞİ

E-posta listemize üye olarak dernek faaliyetlerimizden ilk siz haberdar olabilir, gelişmeleri ilk siz öğrenebilirsiniz.

Gizliliğiniz bizim için önemlidir, KA.DER kişisel düzeyde ayırt edici hiçbir bilgiyi üçüncü partilerle paylaşmaz.

BİZE ULAŞIN / CONTACT US

T (212) 273 25 35
F (212) 273 25 36
E-posta: kader@ka-der.org.tr

Büyükdere Cad. Çınar Apt. No:95 K:6 D:23-24 Mecidiyeköy/İstanbul

Google Harita

  • GET SOCIAL
KA.DER

© 2016 KA.DER - Kadın Adayları Destekleme Derneği

TOP