Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı “Türkiye’de Kadının Durumu-Nisan 2012” adlı bir rapor hazırladı. Bakanlık hazırladığı raporda, Türk kadınının istihdam, sağlık, siyaset ve eğitim alanındaki yeri konusunda bilgiler verdi.
Aile ve Sosyal Politikal Bakanlığı’nın “Türkiye’de Kadının Durumu-Nisan 2012” raporunda, kadınların Türkiye’deki durumu ele alındı. Rapora göre, 1990 yılında her 10 kadından dördü iş gücüne katılırken, 2011 yılında bu rakam üçe geriledi. Kentte kadınların yüzde 25’i, kırsalda ise yüzde 38’i iş gücüne katıldı, fakat kırsaldakilerin yüzde 80’i ücretsiz aile işçisi olarak çalıştırıldı. İstihdamdaki kadınların yüzde 58’i ayrıca ücretsiz aile işçisi olarak da çalıştırılıyor. Kayıt dışı çalıştırılma Türkiye genelinde yüzde 43 iken, 2000 yılında kırsaldakilerin yüzde 74’ü, 2011’de yüzde 66’sı kayıt altına alınmadı.
Kadınların ikinci sırada yer aldığı diğer bir alan da eğitim. Türkiye’de okuma-yazma bilmeyen kadınların sayısı 2 milyon 617 bin 566 iken bilenlerin sayısı 29 milyon 876 bin 706. 6-24 yaş grubunda ise okuma-yazma bilmeyen 72 bin kadın bulunuyor. Ayrıca kadınların 8 milyonu ilkokul, 5 milyonu ilköğretim, 1 milyonu ortaokul ve dengi, 5 milyonu lise ve dengi, 2 milyonu yüksekokul ve fakülte, 163 bini yüksek lisans, 46 bini doktora eğitimi gördü.
En yüksek doğurganlık oranı doğuda…
Okullaşma oranları Van, Yozgat ve Tokat’ta düşük, Mersin ve Amasya’da yüksek oranda olması da dikkat çekiyor. Raporda, 162 üniversitenin 10’unda kadın rektörün görev yapıyor olması da dikkat çekici bilgilerden bir diğeri. Doğurganlık düzeyindeki bölgesel farklılaşma ise çok belirgin olarak raporda yerini alıyor. En yüksek doğurganlık 3.27 ile doğu, en düşük doğurganlık 1.73 ile batı bölgesine ait.
160 rektörden 10’u kadın…
Raporda, 2 bin 948 belediye başkanının sadece 27’si, 31 bin belediye meclis üyesinin 1340’ı, 34 bin köy muhtarının 65’i, 160 rektörden 10’unun kadın olduğuna işaret edilen raporda, pek çok